Malta’da İngilizce Öğrenebilir Miyim?

Hello Everyone,

I would like to say something about learning English… Hayır hayır deneyimimi Türkçe paylaşmak istiyorum :)

2023 yılı Mart ayında başlayan ve 6 ay süren Malta serüvenimle ilgili çok kısa dipnotlarla deneyimimi özetlemeye ve dil eğitimi için yurt dışına gitmeyi planlayanlara naçizane tavsiyelerde bulunmak için bir yazı hazırlamaya karar verdim.

Neden Malta?

Herkesin aklına ilk bu soru geliyor. Benim tarafımdan baktığımızda iki kere İngiltere’ye başvurmuş ve ret almış biri olarak. İkinci tercihimin Malta olması, Türkiye’ye yakınlığı, neredeyse aynı zaman diliminde olmamız ve eski bir İngiltere kolonisi olması dolayısıyla İngilizce’nin ikinci resmi dili olmasını sıralayabilirim.

Malta’nın ana dili Maltaca ve bu dil köken olarak %70 Arapça ve İtalyanca dillerinin karışımı olduğu söyleniyor. Fakat Malta’nın büyük bir çoğunluğu İngilizce’yi biliyor. Bu sebeple, günlük hayatını İngilizce ile çok rahat bir şekilde idame ettirebiliyorsunuz.

Hangi Okul ve Hangi Ajans?

Benim okulum Ace English ve Malta öncesi hazırlıklarımızı Endless Abroad ajansıyla gerçekleştirdim. Ajans tarafında hiç bir sorun yaşamadım. Sürecin en başından, Malta’dan döneceğim güne kadar tüm adımlarla herhangi bir şeye ihtiyacım olduğunda onlara erişebileceğimi hissetirdiler ve yardımcı oldular. Fakat ben genel olarak minimum seviyede onlarla iletişimde olup, bunun İngilizce’me olan katkısının daha fazla olacağını düşündüğüm için problemlerimi kendim çözümlemeyi tercih ettim.

Okul hakkında da eğitmenlerimiz ve genel öğrenci kitlesinin iyi olduğunu söyleyebilirim. Müşteri hizmetleri tarzında, okul ile ilgili sorunlarınızda sizlere yardımcı olan ekiplerde de vasat denilecek bir hizmet kalitesi vardı. Ama ben okulun segmenti ile oranladığımızda bu hizmetin de çok kötü olduğunu söyleyemem :) EC, EF gibi çok daha iyi okullar var. Dilerseniz onları da tercih edebilirsiniz.

Okulumuzun ve Malta’nın büyük çoğunluğu Latin Amerikalılardan oluşuyor. Bir çok Latin Amerikalı arkadaş edinebilirsiniz. Bu aslında, kültürel olarak çok sorun yaşamamanızı sağlıyor. Kültürlerimiz tahmin ettiğimizden çok daha yakınmış :)

Latin Amerikalıları, Türkler ve Asyalılar takip ediyor oran olarak. Yaz aylarında Avrupalı turistlerin de uğrak yeri oluyor Malta.

Malta tam bir Akdeniz ülkesi. Gerçekten çok güzel sahilleri, koyları ve tarihi alanları mevcut. Fakat bu Medium yazısının amacı bir gezi yazısı olmadığı için bu kısmı çok detaylandırmayacağım. Söylemeden geçmek istemediğim ünlü Malta gece hayatı. Özellikle 20'li yaşların başındaysanız, eğitim odağınızı değiştirebilecek nitelikte bir gece hayatı var. Bu sebeple, özellikle yaz aylarında yoğun bir turist akınına uğruyor.

Ajansa Gerçekten İhtiyacım Var Mı?

Benim ilk yurtdışı deneyimim olmasından dolayı, bir ajans ile çalışmayı tercih ettim. Ajanslar sizden herhangi bir ek ücret almıyorlar ve tüm süreçte yanınızda oluyorlar. Okulla ilgili ya da resmi süreçlerle ilgili yaşadığınız problemlerde bilir kişi konumunda destek olduklarını söyleyebilirim. Tabi ki bir ajans ile çalışmayıp, okulları kendiniz araştırıp ve birebir anlaşıp, dökümanları hazırlayıp vize başvurunuzu gerçekleştirerek de dil okuluna gidebilirsiniz.

Malta Pahalı Mı?

Para birimi çevirerek yola çıktığımızda maalesef pahalı olmadığını söyleyebileceğimiz herhangi bir Avrupa ülkesi bulunmuyor. Numbeo üzerinden genel harcamalarınız için nasıl bir bütçe ayırmanız gerektiğini hesaplayabilirsiniz. Fakat asgari ücretin düşüklüğü ve yaşamın buna oranla pahalı olması Malta’yı maalesef yaşanılabilir bir yerden ziyade turistik bir ülkeye dönüştürüyor. Asgari ücretin 800 Euro civarında olduğu Malta’da, büyük çoğunluk 1300–1400 euro bantlarında ücret alıyor. Konaklama için ortalama aylık 500 euro vererek bir oda tutabiliyorsunuz.

Malta’da çoğu insan dışarıda yemek yerine evde hazırlamayı tercih ediyor. Ama dışarıda yemek isterseniz bir öğününüz 10 Euro’dan başlıyor.

“Malta’da çok Türk var, dil öğrenemem.” diyenlerdenseniz bunun için de bir kaç notum bulunuyor :) Dünya’nın her yerinde gerçekten isterseniz bir Türk bulabilir ve sadece onunla iletişim kurarak hayatınızı devam ettirebilirsiniz. Evet Malta da bu ülkelerden bir tanesi. Yazımın içerisinde bahsettiğim gibi Latin Amerikalılardan sonra Türkler geliyor diyebilirim. Fakat siz Türk arkadaşlar edinip sürekli onlarla vakit geçirirseniz dil öğrenemezsiniz. Bunun dil öğrenim sürecindeki en önemli anahtarlardan birisi olduğunu söyleyebilirim. Çünkü kendi dilinizi konuştuğunuz bir senaryoda, dil eğitiminizi kendi ülkenizde almamanızın hiç bir mantıklı tarafı olmuyor.

Benim sınıfımda yaklaşık 13 kişi arasında benimle birlikte sadece 2 Türk vardık. Yani siz istemediğinizde maruz kalmıyorsunuz. Benim en yakın arkadaşlarım, Latin Amerikalı ve Asyalılardı :)

Benim okulumda, eğitmene bağlı değişkenlik göstermesiyle birlikte yoğun olarak sunum, oyun, grup çalışması ve bunlara oranla daha az olan grammar çalışması bulunuyordu. Bu durum, seviyenize göre değişkenlik gösteriyor. A2 seviyesinde daha yoğun grammar görürken, B1 seviyesiyle birlikte oyunlar oynadığınız, sunumlar yaptığınız ve grup çalışmaları gerçekleştirdiğiniz bir sınıf atmosferine dönüşüyor.

Olmazsa Olmaz Dediğin Bir Şey Var Mı?

Öncelikle sadece okula gidip gelerek dil öğrenebileceğimizi düşünmüyorum. Bu sebeple, gerçek hayatı deneyimleyebilmek için yurt dışında bir dil okuluna gitmeyi tercih ettim. Okul dışında, okulda tanıştığım arkadaşlarımla vakit geçirip, kahve içip, eğlenip sosyal bir kişi olarak kendinizi maksimum seviyede geliştirebilirsiniz. Okul etkinlikleri, English Cafe olarak geçen pratik yapmanıza olanak sağlayan ortamlar gerçekten çok faydalı oluyor. Bu noktada tüm fırsatları değerlendirmelisiniz.

Sadece Türk arkadaşlarımla takıldığım günler bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda. Bu sebeple, şahsen maksimum verim alarak döndüğümü söyleyebilirim. Koreli oda arkadaşımla, başka bir ülkeye seyahat bile ettik. :) 4 gün İtalya’yı birlikte gezdik ve beraber keşfettik. Tek ortak dilinizin İngilizce olduğu insanlarla vakit geçirdiğinizde, gerçekten gelişiminize inanamıyorsunuz.

Sence Bu Süreç Faydalı Oldu Mu?

Malta’dan önce Cambly ve benzeri platformlarla dilimi geliştirmeye çalışıyordum. Ama maalesef İngilizce konuşabiliyorum diyemiyordum. Malta süreciyle birlikte, “İngilizce konuşabiliyorum ama kendimi geliştirmem gerekiyor” diyorum. Zaten dil yaşayan bir şey, bu sebeple ömrümüz boyunca kendimizi geliştirmeli ve yeni kazanımlar elde etmeliyiz.

Malta’dan sadece dil değil, bir çok kazanım elde ederek döndüm. Haritada yerini bilmediğim bir çok ülkeden arkadaşım oldu. Onların kültürleri, yaşam biçimleri hakkında bir çok deneyim elde etmiş oldum.

İlk günümden, son günüme her gün yepyeni bir çok şey öğrenip çok fazla anı biriktirdim. Bunların hepsini kaleme almak gerçekten çok zor. Bu sebeple, önemli olduğunu düşündüğüm noktalara değinmeye çalıştım.

Bu kısma kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim. Herhangi bir sorunuz olursa bana yazabilir ya da yorum bırakabilirsiniz.